Ana içeriğe atla

3 MADDEDE SİTE YÖNETİMDE AİDATTAN SORUMLULUK




1.    Aidatı Ödemekten Kim Sorumludur? (KMK madde 22)

Kat mülkiyetinin, site yönetiminin, giderlerin muhatabı esasen kat malikidir. Ancak kanun bağımsız bölümleri kullananlardan da gider avansının talep edilebileceği ve hukuki takip yapılabileceğine dair hükümler içermektedir.

Kiracılar, aidatları kat maliki adına yatırmaktan, bağımsız bölüm sahibi ile  yaptığı sözleşme (kira kontratı) üzerinden sorumludur, ancak site yönetimi bu sözleşmeye taraf değildir.

Bazı sitelerde, kullanıcının  (kiracının ), bağımsız bölüm sahibinin ödemelerine ilişkin aidat ve demirbaş-yatırım kalemleri ayrılabilir, ayrılmaktadır. Kanunda böyle bir ayrım yoktur, birinci derece de tüm gider ve onların avanslarından kat maliki sorumludur. Bu ayrım genel kurul kararı ile hukuki, insanımızın hakkaniyete olan inancı dolayısı ile de etiklik kazanmış olur.


2.    Kiracının Aidat Sorumluluğu Var Mıdır? (KMK madde 22)

Bağımsız bölümleri, sahibinin dışında kişiler de kullanıyor olabilir, bu kişilere sükna hakkı sahibi de denebilir. Ancak bunlar içinde belli bir sözleşmeye bağlı kullanımdan dolayı kiracılar ayrı bir yer tutar.

Kanunda, kiracının sorumluluğunun ödemekle yükümlü olduğu kira miktarı ile sınırlı olup, yaptığı ödemenin kira borcundan düşüleceğine dair hüküm bulunmaktadır. Ev sahipleri kiracılarla yaptıkları sözleşmede , gider avanslarının (aidat)  kiracı tarafından ödeneceğine dair hüküm koyabilir. Bu hüküm, kiracı ile ev sahibini bağlar. Site yönetimine yapılan ödemeler kat maliki adına yapılmış sayılır.

Bağımsız bölüm sahiplerince, kiracının aidat borcu olduğu halde siteden taşınmasına izin verilmemesi konusu çokça gündeme gelmektedir. Site yönetimlerinin böyle bir kanuni sorumluluk veya yetkileri bulunmamaktadır. Bu konuların site yönetim planında veya malik bilgi formlarında  detaylandırılarak yer almasında büyük faydalar bulunmaktadır.

3.    Oturulmayan Daire Aidat Öder Mİ? (KMK madde 20)

İşletme projesi kişiye değil, bağımsız bölüme paylaşım yapar. O bağımsız bölümde sakinin olup olmaması, aidatın fiili ve hukuki durumunu ortadan kaldırmaz.

Bu konu sıklıkla, imalatçı firmanın satamadığı bağımsız bölümleri yok sayıp, diğer sattığı bağımsız bölümlerden aidat toplamaya kalkışması şeklinde görülür. Oysa yönetim planında böyle bir hüküm olsa bile geçersizdir, sitenin giderlerinden tüm bağımsız bölümler yönetim planındaki (böyle bir hüküm yoksa KMK madde 20) hükümlerde olduğu gibi sorumludur.

KMK madde 17/3 fıkrasında yukarıda belirtilen duruma ilişkin içtihatlar oluşmuştur. Bu durumda müteahhit hesabını yapıp, aidatların çeşitli sebeplerle belli bir süre tarafından karşılanacağına dair beyanda bulunabilir ve KMK 73 gereğince kurulmuş bir geçici yönetim söz konusu ise bu konuyu karar olarak da alıp uygulamaya sokabilir. 
Nihat Dönmez (Site Yönetimleri Danışmanı)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

7 MADDEDE SİTELERDE SAKİNLERİN GÜVENLİK BEKLENTİSİ

Site yönetimlerinin temel varlık nedeni, maksadı site sakinler memnuniyeti ve emlak değerini artırıcı bir tarzda daha güvenli, daha temiz, daha bakımlı , site sakinlerinin kendini özel hissedebileceği sürdürülebilir bir yaşam atmosferi oluşturma ve bunu muhafaza edip geliştirmektir. Sonuçta, bu maksat site sakinleri beklentisinden ortaya çıkmıştır. Beklentilerden en önemlisi de “güvenlik hissi”-dir. 1.Site güvenliğinden, kanuni olarak resmi merciler; idari olarak site müdürlüğü, sosyal olarak site sakinleri beklenti içindedir. 2.Resmi merciler; mevzuata uygun uygulama, site yönetimi idari beceriler , sakinler ise güvenlik hissi beklentisi içindedir. 3.Herkes kurallar olsun ister ama , bu isteklilerden çok azı kurallara uyar. 4.Yüzlerce bağımsız bölümün, binlerce sakinin ikamet ve o kadar da misafirin gelip-gittiği bir alanda güvenlik uygulamalarından memnuniyet de şikayet de olacaktır. 5.Önemli olan site güvenlik uygulamalarının azami mevzuatsal uygunluğun...

TOPLU YAPILAR VE KMK MADDE 70

Toplu yapılarla ilgili Kat Mülkiyet Kanununun 70. maddesi; “Yönetim Planı” hakkındadır. Bu maddedeki şu tabir çok önemlidir: “.., , Yönetim plânının değiştirilebilmesi için, toplu yapı temsilciler kurulu üyelerinin temsil ettikleri bağımsız bölümlerin tamsayısının beşte dördünün oyu şarttır. ,…”   Buradaki cümleyi kanunun ruhu itibariyle “bütün kat maliklerinin beşte dördü” olarak okumak gerekir. Aksine okumalar butlan durumdadır. 500 bağımsız bölümlü bir toplu yapıda 100 adedi farklı farklı kişilerin olsun, 400 tanesi de özel veya tüzel bir kişiliğe ait olsun. Burada malik sayısı 101’dir.400 bağımsız bölüme sahip olan kişi veya kişilik   diğer bağımsız bölüm maliklerinin en az 80’i ile birleşmedikçe yönetim planını değiştiremez. Böylece azınlığın çoğunluğa tahakkümü de önlenmiş olur. Kanun koyucunun amacı da budur. Yoksa yukarıdaki örnekte, toplu yapıdaki   400 bağımsız bölüme malik olan kişi (banka veya şirket veya imalatçı firma, toprak sahibi) tek ba...

8 MADDEDE SİTE YÖNETİMİNDE KAT İRTİFAKI VE KAT MÜLKİYETİ

1.        Kat İrtifakı; yapılmakta olan ya da yapılması tasarlanan bir yapının bağımsız olarak kullanmaya elverişli bölümleri üzerinde, yapı tamamlandıktan sonra geçilecek kat mülkiyetine esas olmak üzere, arsa maliki yahut arsanın ortak malikleri tarafından arsa payına bağlı olarak kurulan irtifaktır. Bu irtifaka sahip kişilere “Kat İrtfakı Sahibi” denir. 2.        Kat Mülkiyeti; tamamlanmış bir kargir (taş ve beton kullanılarak) yapının ayrı ayrı ve başlı başına kullanılmaya elverişli kat, daire, büro, dükkan, mağaza, depo..., gibi bölümleri üzerinde o taşınmazın maliki ya da ortakları tarafından kurulan mülkiyet haklarına “Kat Mülkiyeti”, bu hakka sahip olanlara ise “kat maliki”, denir. Aralarındaki farklar: 3.        Kat mülkiyeti tamamlanmış bir yapıda, bağımsız bölümler üzerinde   söz konusu iken, kat irtifakı yapılmaya niyetlenilmiş, bunun için resmi merciden gerekli ...